Kaçırdığınız anları bir daha yaşayamazsınız, Tüm ömrü hep bir şeylerin ardına saklayarak nefes almak yerine mükemmelliyetçiliğin kordonlarından kurtularak yaşamak, kendimize göstereceğimiz en önemli vefa göstergesi.. Aklınıza, kalbinize ne koyduysanız ertelemeden yapınız ne olursa olsun sonuçlar her zaman doğru ibreyi göstermez bazen bizim için neyin doğru neyin yanlış olduğunu o ana kadar göremeyebiliriz bile o nedenle sonuna kadar gitmekte görmekte fayda var..
Bu kış Koç Üniversitesi Sarat Projesi kapsamında aldığım Arkeolojik Varlıkların korunması ve kurtarılması eğitiminden sonra kafama az bir süre de olsa gönüllü olarak bir kazıda çalışma fikrini yerleştiriyorum .. belli bir yılık izne sahip olduğum içinde tatil, gönüllü çalışma hepsini bir arada yapmam gerekiyor.. öncelikle istediğim kazı deniz kenarında olsun çalıştıktan sonra denize de girebileyim güzel dostlarla tanış olayım gibi uçuk hayalleri kapsasa da son cümleyi araya koyacağım öyle bir kazıya denk geliyorum ki hepsi en yıldızlı şekilde karşıma çıkıyor.. öncelikle;
Eylül ayındayız yazın son demleri.. Akdeniz’deki kazılara bakıyorum gözüme; Antik Liman Kenti olan Mersin’in Aydıncık ilçesinde yer alan avakado ve zeytin ağaçlarının süslediği Kelenderis Kazısı’na rastlıyorum.. Genç Gönüllülerden başvursam da yoğun bir kazı başvurusu olduğu için özelden de sürekli arayıp tarih durumunu öğrenmem gerekiyor sabırla sorularımı cevaplayan canım Arkeolog Mustafa’ya selam olsun 🙂 ve Kelenderis’e gideceğim kesinleşince birkaç gün öncesinden yola çıkmaya biraz deniz biraz dinlenmek için kendime zaman verip yolculuğa Kemer’den başlıyorum önce Olympos ve Phaselis’i gezip yüzüp bir güzel dinleniyorum.. Olympos ve Çıralı değil ama Phaselis kalbimde kocaman bir yer ediyor kumsalı, denizi ve sakinliğiyle.. özellikle bu güzergahı kullanacaksanız kalacak yeri Kemer’den ayarlamak cebinizi hafifletir zira Olympos cok pahalı..
ve 2 günün ardından da kazı geçmeden St. Paul ve Barnabas’ ın Hristiyanlığı yaymak amacıyla yaptığı maceralı yolculuklar sırasında konakladıkları yerler anılarına mabetler inşa edilmiş bunlardan birisi olan Mersin’in Mut ilçesinde yer alan Alahan Manastırı’nın görmek için sabahın erken saatlerinde Mut’ta oluyorum, şehir merkezinden yaklaşık 10 km uzaklıkta yer alan manastırın yolu dik ve sarp ama Evliya Çelebi’nin deyimiyle “Ustasının elinden yeni çıkmış gibi duruyor” deyiminin hakkını veriyor..
Alahan Manastırı’ndan sonra güne Adamkayaları görerek devam ettikten sonra ertesi gün kazı evine gitmeden Mersin’in meşhur Yapraklıkoy’unda denize giriyorum su muhteşem ama bolca balık var rahatsız etseler de su girilmeye değer,
Yapraklıkoy’dan sonra Kazı evinin yolunu tutuyorum.. Silifke Aydıncık arası yaklaşık 1.5 saat ve 1 haftalık kazı maceram başlamış oluyor biraz Kelenderis’ten bahsedecek olursak;
Suriye’den gelen Sandakos tarafından kurulduğu düşünülen Liman Kenti, ilk parlak dönemini 4 ve 5.yy da yaşamış korsan baskıları yüzünden zor zamanlardan geçse de Romalıların Akdeniz ticaret yolunu güvenlik altına almasıyla ikinci parlak dönemlerini yaşamışlardır. Osmanlı döneminden 20.yy başına kadar ise Anadolu ve Kıbrıs arasında önemli bir liman konumunda olmuştur, Liman Hamamı, Nekropol ve tiyatrosu günümüze kadar ulaşabilmiş benim çalıştığım 1 haftalık zaman diliminde Odeon (Antik Yunan’da konserler verilen, şiirler okunan, oyunlar oynanan yapılar) kısmında kazı çalışmalarına katıldım toplam 3 adet açma sırasıyla kazıldı temizlendi çeşitli keramik, kemik parçaları buluntularına rastladık.. bunun yanı sıra cok kısa sürede edindiğim dostluklar ve tatil gibi 1 hafta boyunca kazı ve çalışma sonrası deniz keyfi.. Genç Gönüllüler’den bölümünüz, hobileriniz ile alakalı deneyimler edinmek arkadaşlar edinmek isterseniz bu deneyim paha biçilemez üzerine para versek bulamayız.. Yine bir yol ve yolun sonu her son bir başlangıç.. Yalnızca tüm cesaretimizle çıkmasını bilelim..
Çektiğim en güzel fotoğraflardan biri olabilir.. Tam kazı evinin karşısında mola vermişken kendilerini çekmek için uğraşan bir çift , rica edip ben çekmiştim kalbimi çok ısıtmışlardı amcacım “Ben Yol arkadaşımı hala seviyorum çek bakalım kızım ” dediğinde..
Yol ve Yoldaş önemli.. Kalbimizi bizi anlayan insanlarla karşılaşmayı hissetmeyi dileyelim,
Sesimiz muhakkak duyulur, Hayat kısa Yol uzun..
Sağlık ve Sıhhatle..
Seyyah Peripatetik 